Ana içeriğe atla

Zeitgeist: İsa, Horus veya Mitras'tan Alıntı mıdır?


Başta Zeitgeist belgeseli olmak üzere son günlerde sorulan sık sorulardan biri şudur: 

İsa anlatısı aslında Mısır mitolojisindeki Horus’tan, Mitra’dan veya benzer figürlerden mi esinlendi?

Zeitgeist belgeselinin iddiasına göre, Horus veya Mitras: Bakire İsis’ten doğdu; 25 Aralık’ta doğdu; doğduğunda 3 bilge kişi tarafından doğu yıldızıyla müjdelendi; Tifon gazabından kaçmak için Mısır’a götürüldü; 12 müridi vardı; mucizeler gerçekleştirdi ve suyun üstünde yürüdü; El-Azur’u (Lazar’ı) diriltti; yaraları mucizelerle tedavi etti; kendisine verilen isimler “doğru yol”, “gerçek”, “aydınlık”, “Mesih”, “Tanrı Oğlu”; Çarmıha gerildi ve dirildi.

Devam etmeden şunu belirtmek lazım: Zeitgeist belgeseli, hiçbir tarih veya arkeoloji uzmanının görüşünü yansıtmamaktadır. Kendi görüşlerini savunmak için benzer görüşe sahip komplo teorisyenleri ve astrologları alıntılamaktadır. Dolayısıyla, iddialar biraz araştırma zahmetine girecek olanlar tarafından çürütülecek cinstendir. 

Şimdi teker teker belgeselin iddialarını ele alalım:

•Bakire İsis’ten Doğdu:  

İsis bakire değildi. Kocası Osiris diğer tanrılar tarafından parçalanmıştır. İsis, bu parçaları bir araya getirip Nil Nehri’ne gidiyor ve kocasını tekrar hayata döndürüyor. Yalnızca tek bir sorun var. Kocasının erkeklik organını bulamadığı için sihirli bir organ yaratıyor ve böylece gebe kalıyor. Bakirelikle ilgisi yok. Mitras ise bir kayadan doğuyor; üstelik yetişkin olarak. Hiçbir kaynak bakire doğumundan bahsetmiyor.

•25 Aralık’ta Doğdu:

İsa 25 Aralık’ta doğmadı. 25 Aralık tarihi 3.-4. yy'da anma tarihi olarak özellikle Batı’da kullanılmaya başlandı. Çoğu Ortodoks Hristiyan, İsa’nın doğuşunu 6 Ocak’ta kutlamaktadır. İncil metnini analiz ettiğimizde asıl İsa’nın doğum mevsiminin sonbahar - Ekim civarı olduğu görülmektedir.

•Doğduğunda 3 Bilge Kişi Tarafından Ziyaret Edildi: 

Bir kere Horus’u doğumunda hiç kimse ziyaret etmedi. Olsa olsa babası Osiris’in doğumunda 3 yıldız gözüktü. Ama bunu müneccimlerle bağdaştırmak biraz hayal gücü gerektirir. Kaldı ki, Kutsal Kitap müneccimlerin sayısından bahsetmez. 3 sayısı sonradan geleneklere işlendi ama İncil’de 3 sayısı geçmemektedir. Ayrıca, Mitras için böyle bir kayıt yoktur. Çobanlar doğuşunda Mitras’ın kayadan ayrılmasına yardımcı olmuştur.

•Tifon Gazabından Kaçmak İçin Mısır’a Götürüldü: 

Aslında Horus çocukken Tifon’un gazabından kaçmak için bir müddet Mısır’dan uzaklaştırıldı. İsa ve ailesi ise, Hirodes’in gazabından kaçmak için 2 yıl Mısır’da kaldılar.

•12 Müridi Vardı:  

Horus’un 4’ü yarı-tanrı, 16’sı insan olmak üzere 20 müridi vardı. Ayrıca onun yanında savaşmak üzere sayısız demircisi mevcuttu. Bunu 12 havari ile ilintilemek, ancak Tanrı’ya çamur atmak isteyenlerin ve kutsal değerleri hiçe sayanların üretebileceği bir çarpıtmadır. Mitras’ın müritleri yoktur; fakat güneşle bağdaştırıldığı için rivayetlere göre 12 burcu yönetmektedir.

•Mucizeler Gerçekleştirdi, Suyun Üstünde Yürüdü, Yaraları Mucizelerle Tedavi Etti: 

Horus asla suyun üstünde yürümedi. Balık tanrısı Oannes, sabahları sudan çıkıp akşamları dönermiş ama bunun dışında hiçbir tanrının suda yürüdüğüyle ilgili bir kayıt yoktur. Horus mucizevi şekilde tedavi ederdi ama ölümünden sonra. Eski Mısır rahipleri hastaları iyileştirmek için Horus’un ruhunu çağırıp hasta olanın içinde mabet etmesi için dua ederlerdi. Bunun İsa’ya atfedilen mucizelerle uzaktan yakından alakası yoktur; kaldı ki İsa tarihsel olarak Roma dönemi belgelerinde kanıtlanmış bir insandır; bir mit değildir.

•El-Azur’u Diriltti: 

Horus, hiç kimseyi diriltmedi. Bununla ilgili herhangi bir kayıt, hiçbir eski Mısır belgesinde yoktur. Olsa olsa annesi İsis, babası Osiris’i diriltti. Bu da maalesef sırf Hristiyanlık’a çamur atmak isteyenlerin uydurduğu bir paralelliktir.

•Kendisine Verilen İsimler:

Horus’a böyle isimler verilmemiştir. Babası Osiris’in benzer isimleri vardır. Mesela “Her şeyin Efendisi”, “Yeraltının Rabbi”, “Sonsuzluğun Efendisi”, “Ölülerin Efendisi”, “Büyük Koç”, “Büyük Kelam”, “Ruhların Başı” vb. Ama bunların hiçbirinin tümüyle Yahudilikte bulunan “Tanrı Oğlu” ve “Mesih” gibi unvanlarla alakası veya bağı yoktur.

•Çarmıha Gerildi ve Tekrar Dirildi:  

Horus’un hikayesi, M.Ö. 3000 yılına dayanmaktadır. O tarihte çarmıh diye bir şey yoktu. Çarmıh, Roma döneminde icat edilen bir işkence ve infaz aletidir. Horus asla dirilmemiştir; olsa olsa babası Osiris dirilmiştir; o da erkeklik organından yoksun bir şekilde. Mitras ise hiç ölmüyor; dünyadaki görevi bittiğinde at arabasıyla gökyüzüne dönüyor.

Horus ve İsa arasında bağlantı kurmak, ileri derecede bir hayal gücü gerektirmektedir. Kaldı ki, Horus bir mitolojik ilah; İsa ise Roma kayıtlarında bile bulunan, gerçekten yaşadığını bildiğimiz bir kişidir. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsa Mesih Efsane midir?

Günümüzde birçok kişi İncil’i açıp İsa’nın yaşamı ve kişiliği hakkında genel bir kavrayışa sahip olabilir; ancak İsa’nın tarihi portresi yalnızca İncil metinleriyle sınırlı değildir. İncil dışındaki tarihi kaynaklar, bu önemli figürün yaşamına dair zengin ve çeşitli bir perspektif sunar. "İncil Dışı Tarihi Kaynaklarda İsa’nın Kimliği" başlığı altında, farklı dönemlere ait tarihçilerin kaleme aldığı yazılar, antik belgeler ve diğer kültürel kaynaklar, İsa’nın zamanındaki sosyal, politik ve kültürel bağlamı anlamamıza yardımcı olabilir. Bu kaynaklar, İsa’nın hayatına dair alternatif bakış açıları sunarak, onun yaşamına dair daha geniş bir perspektif sunma amacını taşımaktadır. Bu çalışma, tarihsel bir derinlik kazandırarak, farklı kaynaklardan gelen verilerin bir araya gelmesiyle İsa’nın yaşamını anlama çabasını yansıtmaktadır. Bu kaynakların incelenmesi son derece önemlidir çünkü bu cümleleri yazanlar Hristiyan yanlısı veya tebliğcisi değil; aksine, Hristiyanlık dü...

Kur’an Güvenilir mi? Tarihsel, Metinsel ve Metafizik Açısından İncelemek

Bilindiği üzere Kur’an, İslam’ın temel taşıdır ve Müslümanlar için Allah’tan gelen değişmez bir vahiy olarak kabul edilir. MS 610–632 arasında Muhammed’e vahiy yoluyla indiği ve insanlık tarihindeki en yüksek hakikati sunduğu iddia edilir. Müslüman âlimler bu metnin sözlü aktarım geleneğiyle korunduğunu, tefsirlerle (örn. İbn Kesir, Taberi) anlamlandırıldığını ve hadislerle (örn. Buhari, Müslim) desteklendiğini savunur. Ancak bu iddia, tarihin soğuk gerçekleri, metinsel eleştirinin titiz analizleri ve metafizik sorgulamaların mantıksal gücü karşısında derin bir şüpheyle karşılaşır. Hristiyanlık, İsa’nın yaşamına dair belgelerini olaylardan yalnızca 20–70 yıl içinde sunarken, Kur’an, İsa’dan 600 yıl, Musa’dan 2000 yıl, İbrahim’den 2500 yıl sonra ortaya çıkar — bu gecikme, vahiy iddiasını çağdaş tanıklıklar olmadan bir kurguya dönüştürür mü? İslam tarihi (İbn Hişam, Taberi), bu metnin ve dinin kökenini yüceltirken, arkeolojik ve metinsel kanıtlar bu anlatıyı gölgede bırakır. ...

Sahte Bir Peygamber Açığa Çıktı!

Kutsal Kitap, çok sayıda sahte peygamberin geleceğinden bahseder. Peki ya İslam peygamberi? Bugün MİKA 3:5 pasajını inceleyeceğiz. "Kavmımı saptıran o peygamberler ki, dişlerile ısırırlar, ve: Selâmet, diye bağırırlar; ve onların ağzına bir şey koymayan adama karşı cenk açarlar." MİKA 3:5  "Selamet" diye bağırırlar!  Ayet'te "selamet" olarak çevrilen sözcük, sözlükte "esenlik" veya "barış" anlamına gelen "şalom"dur ( שָׁלוֹם ‎ ). "Şalom"un doğrudan Arapça karşılığı "selam"dır ( سلام ). Ve bu, "İslam" ( الإسلام ) ifadesinin türediği sözcüğün ta kendisidir. Çevirmenler tarafından bağırmak olarak çevrilen İbranice sözcüğe bakalım:  Qara ( קָרָא ). Qara'nın doğrudan Arapça karşılığı harfi harfine aynıdır:  Qara ( قرأ ). Peki İslam peygamberine iletilen ilk vahiy sözcüğünün kökü?   İqra  ( اقرأ ). Ayette "saptıran o peygamberler" olarak çevrilen İbranice ifadenin ...