Ana içeriğe atla

İsa Hangi Tarihte Doğdu?


Her sene 24 Aralık akşamı İsa’nın doğuşunu kutlamak için kiliseler dolup taşar, Hristiyanlar ilahi söyleyip dualar okurlar. Fakat tarihi verilere baktığımızda İsa 25 Aralık’ta doğmamıştır aslında. Peki o zaman neden 25 Aralık seçilmiştir? 25 Aralık, 4. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun paganizmden Hristiyanlığa geçiş süreci içerisinde bir kutlama tarihi olarak seçilmiş olabileceği düşünülmektedir. 23 Aralık “Sol Invictus” yani güneşin bayramı olarak bilinen bir pagan bayramıyken, İsa’nın doğuşunu kutlamak amacıyla bu bayram tarihi 25 Aralık’a alınıp “Hristiyanlaştırıldı”. Burada şunu ifade etmekte fayda var: İsa’nın doğuşunun kutlanması pagan bir unsur değildir. Dolayısıyla Noel ibadetlerine pagan diyemeyiz. Burada gördüğümüz şey, pagan bir bayram tarihinin bir Hristiyan bayram tarihi olarak değiştirilip Hristiyan takviminde yerini bulmuş olmasıdır.

Peki, acaba İsa ne zaman doğmuştur? 

°İpuçlarımız Luka’dan geliyor: 

“Yahudiye Kralı Hirodes zamanında, Aviya bölüğünden Zekeriya adında bir kâhin vardı (…) Zekeriya, hizmet sırasının kendi bölüğünde olduğu bir gün, Tanrı’nın önünde kâhinlik görevini yerine getiriyordu (…) Bu sırada, Rab’bin bir meleği buhur sunağının sağında durup Zekeriya’ya göründü. Zekeriya onu görünce şaşırdı, korkuya kapıldı. Melek, “Korkma, Zekeriya” dedi, “Duan kabul edildi. Karın Elizabet sana bir oğul doğuracak, adını Yahya koyacaksın (…) Görev süresi bitince Zekeriya evine döndü. Bir süre sonra karısı Elizabet gebe kaldı ve beş ay evine kapandı (…) Elizabet’in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail’i Celile’de bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di.” 

LUKA 1:5,12-13, 23-24

Kahin Zekeriya Aviya bölüğünden geliyordu, yani 8. bölük (bkz. 1.TARİHLER 24:7-19). Kahinlik yılı Nisan ayıyla başlıyordu. 8 hafta sonra 8. bölük görev alırdı. Yani bu, Haziran ayı demek. Görev sonrası Elizabet gebe kalır ve gebeliğin 6. ayında bu sefer Meryem hamile kalır. Normal bir gebeliğin 40 haftasını da hesaba katacak olursak, bu demek ki İsa, İbranilerin Tişri ayı, yani bizim bildiğimiz M.Ö. 6 senesinde Ekim aylarının başlarında doğmuştur. Bu tarih, İbranilerin “Çardak Bayramı” adlandırdıkları kutlamaya denk gelmektedir. 

Böyle bir tarih, iki önemli nedenden dolayı hayli olasıdır:

Çobanların koyunları gütmesi Aralık soğuklarında güç olurdu, fakat sonbahar mevsiminin ortasında son derece normaldir.

Yuhanna 1:14’te Yuhanna tarafından kullanılan mecaz: “Söz, insan olup aramızda yaşadı.” ayetinin asıl Grekçe orijinalinde: “Söz, insan olup aramızda ‘ἐσκήνωσεν’ (yani) ‘çardak kurdu’” şeklindedir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsa Mesih Efsane midir?

Günümüzde birçok kişi İncil’i açıp İsa’nın yaşamı ve kişiliği hakkında genel bir kavrayışa sahip olabilir; ancak İsa’nın tarihi portresi yalnızca İncil metinleriyle sınırlı değildir. İncil dışındaki tarihi kaynaklar, bu önemli figürün yaşamına dair zengin ve çeşitli bir perspektif sunar. "İncil Dışı Tarihi Kaynaklarda İsa’nın Kimliği" başlığı altında, farklı dönemlere ait tarihçilerin kaleme aldığı yazılar, antik belgeler ve diğer kültürel kaynaklar, İsa’nın zamanındaki sosyal, politik ve kültürel bağlamı anlamamıza yardımcı olabilir. Bu kaynaklar, İsa’nın hayatına dair alternatif bakış açıları sunarak, onun yaşamına dair daha geniş bir perspektif sunma amacını taşımaktadır. Bu çalışma, tarihsel bir derinlik kazandırarak, farklı kaynaklardan gelen verilerin bir araya gelmesiyle İsa’nın yaşamını anlama çabasını yansıtmaktadır. Bu kaynakların incelenmesi son derece önemlidir çünkü bu cümleleri yazanlar Hristiyan yanlısı veya tebliğcisi değil; aksine, Hristiyanlık dü...

Kur’an Güvenilir mi? Tarihsel, Metinsel ve Metafizik Açısından İncelemek

Bilindiği üzere Kur’an, İslam’ın temel taşıdır ve Müslümanlar için Allah’tan gelen değişmez bir vahiy olarak kabul edilir. MS 610–632 arasında Muhammed’e vahiy yoluyla indiği ve insanlık tarihindeki en yüksek hakikati sunduğu iddia edilir. Müslüman âlimler bu metnin sözlü aktarım geleneğiyle korunduğunu, tefsirlerle (örn. İbn Kesir, Taberi) anlamlandırıldığını ve hadislerle (örn. Buhari, Müslim) desteklendiğini savunur. Ancak bu iddia, tarihin soğuk gerçekleri, metinsel eleştirinin titiz analizleri ve metafizik sorgulamaların mantıksal gücü karşısında derin bir şüpheyle karşılaşır. Hristiyanlık, İsa’nın yaşamına dair belgelerini olaylardan yalnızca 20–70 yıl içinde sunarken, Kur’an, İsa’dan 600 yıl, Musa’dan 2000 yıl, İbrahim’den 2500 yıl sonra ortaya çıkar — bu gecikme, vahiy iddiasını çağdaş tanıklıklar olmadan bir kurguya dönüştürür mü? İslam tarihi (İbn Hişam, Taberi), bu metnin ve dinin kökenini yüceltirken, arkeolojik ve metinsel kanıtlar bu anlatıyı gölgede bırakır. ...

Sahte Bir Peygamber Açığa Çıktı!

Kutsal Kitap, çok sayıda sahte peygamberin geleceğinden bahseder. Peki ya İslam peygamberi? Bugün MİKA 3:5 pasajını inceleyeceğiz. "Kavmımı saptıran o peygamberler ki, dişlerile ısırırlar, ve: Selâmet, diye bağırırlar; ve onların ağzına bir şey koymayan adama karşı cenk açarlar." MİKA 3:5  "Selamet" diye bağırırlar!  Ayet'te "selamet" olarak çevrilen sözcük, sözlükte "esenlik" veya "barış" anlamına gelen "şalom"dur ( שָׁלוֹם ‎ ). "Şalom"un doğrudan Arapça karşılığı "selam"dır ( سلام ). Ve bu, "İslam" ( الإسلام ) ifadesinin türediği sözcüğün ta kendisidir. Çevirmenler tarafından bağırmak olarak çevrilen İbranice sözcüğe bakalım:  Qara ( קָרָא ). Qara'nın doğrudan Arapça karşılığı harfi harfine aynıdır:  Qara ( قرأ ). Peki İslam peygamberine iletilen ilk vahiy sözcüğünün kökü?   İqra  ( اقرأ ). Ayette "saptıran o peygamberler" olarak çevrilen İbranice ifadenin ...