Matta, Markos ve Luka (Sinoptik İnciller), İsa’nın Celile Denizi kıyısında yürürken Simon (Petrus) ve kardeşi Andreas’ı gördüğünü, onları balık avlarken çağırdığını ve onların da O’nu takip ettiğini aktarır (Matta 4:18-20; Markos 1:16-18; Luka 5:1-11). Ancak Yuhanna İncili farklı bir sahne sunar: İsa, Ürdün Nehri kenarındayken, Vaftizci Yahya’nın iki öğrencisi –biri Andreas– O’nu takip eder; ardından Andreas, kardeşi Petrus’u İsa’yla tanıştırır (Yuhanna 1:35-42). Sinoptikler, İsa’nın Petrus ve Andreas’ı balık avlarken çağırdığını söylerken, Yuhanna, onların Vaftizci Yahya aracılığıyla İsa’yla tanıştığını belirtir. Bu bir çelişki midir? Bu farklılıkların bir tenakuz değil, birbirini tamamlayan bir uyum sunduğunu görebiliriz.
Farklı Olaylar, Tek Hakikat
İlk dikkat çekici nokta, Sinoptik İnciller ile Yuhanna’nın anlattığı olayların aynı anı değil, farklı zaman dilimlerini kapsamasıdır. Yuhanna, Petrus ve Andreas’ın (ve muhtemelen Yuhanna’nın) İsa’yla ilk tanışmasını aktarır. Bu tanışma, Vaftizci Yahya’nın öğrencileri olarak Ürdün Nehri kıyısında gerçekleşir; Andreas, İsa’yı “Tanrı Kuzusu” olarak tanıyan Yahya’dan etkilenir ve Petrus’u O’na getirir (Yuhanna 1:36-40). Ancak Yuhanna, bu noktada Petrus ve Andreas’ın İsa’nın tam zamanlı öğrencileri olduğunu söylemez; sadece O’nu tanıdıklarını ve bir süre yanında kaldıklarını belirtir (Yuhanna 1:39).
Sinoptikler ise daha sonraki bir olayı, İsa’nın bu ikiliyi resmi olarak öğrenciliğe çağırdığı anı anlatır. Luka, bu çağrı sahnesine en çok detay veren İncil’dir: İsa, Celile Denizi kıyısında kalabalığa öğretirken Petrus’un teknesine biner ve ondan kendisini kıyıdan biraz açmasını ister (Luka 5:3). Ardından, mucizevi bir balık avı gerçekleşir ve İsa, Petrus’u “İnsanları avlayacaksın” diyerek çağırır (Luka 5:10-11). Petrus’un, geçim kaynağı olan teknesini bir yabancıya kolayca vermesi pek olası değildir; bu, İsa’yı önceden tanıdığını ima eder. Matta ve Markos da benzer şekilde, Petrus ve Andreas’ın İsa’nın çağrısına anında yanıt verdiğini söyler (Matta 4:20; Markos 1:18), ki bu da önceden bir tanışıklık olduğunu düşündürür.
Martin Luther’in işaret ettiği gibi, Yuhanna’nın teması “havarilerin resmi çağrısı” değil, İsa ile “dostane bir ilişki” kurmalarıdır. Yuhanna, Petrus ve Andreas’ın İsa’yla ilk karşılaşmalarını –bir başlangıç anını– kaydederken, Sinoptikler, bu tanışıklığın üzerine inşa edilen resmi öğrenciliğe geçişi vurgular. Luka’daki detaylar, bu uyumu pekiştirir: İsa’nın teknede öğretmesi ve mucizevi balık avı, Petrus’un İsa’ya duyduğu güveni ve hayreti açığa vurur – bu, ancak daha önceki bir tanışıklıkla mantıklı hale gelir. Yuhanna’nın sunduğu “arka plan”, Sinoptiklerin sessiz kaldığı bu ilk buluşmayı tamamlar.
Bir arkadaşınızla ilk tanıştığınız anı anlatan bir hikâye, onunla daha sonra ortak bir işe başladığınız anı anlatan başka bir hikâyeyle çelişmez; biri başlangıcı, diğeri gelişimi aktarır. İsa’nın Petrus ve Andreas’la ilişkisi de böyle bir ilerleyiş sergiler: Yuhanna’daki ilk tanışma, Sinoptiklerdeki çağrıyla sonuçlanan bir sürecin temelidir.
Zaman Çizgisi ve Teolojik Amaç
Olayların zaman çizgisi şu şekilde uyum sağlar: Yuhanna 1’de, Petrus ve Andreas, Vaftizci Yahya’nın tanıklığıyla İsa’yı tanır ve bir süre O’nunla vakit geçirir. Daha sonra, Sinoptiklerdeki olayda –ki bu, İsa’nın hizmeti başladıktan sonraki bir zamana denk gelir– İsa, Celile Denizi kıyısında onları bulur ve tam zamanlı öğrenciliğe çağırır. Sinoptiklerin kronolojik bir sırayı takip ettiği varsayılsa bile, Yuhanna’nın daha erken bir anı anlattığı açıktır. Bu, bir çelişki değil, İsa’nın havarilerle ilişkisinin adım adım derinleştiğini gösteren bir tamamlayıcılıktır.
Özetle, Sinoptikler ve Yuhanna arasında bir çelişki yoktur; farklı olaylar anlatılır ve bunlar birbirine uyum sağlar. Yuhanna, Petrus ve Andreas’ın İsa’yla ilk tanışmasını, Sinoptikler ise resmi çağrıyı aktarır. Her iki metin, İsa’nın Mesih kimliğini ve havarilerle ilişkisini tutarlı bir şekilde vahyeder: Yuhanna, başlangıçtaki tanıklığı; Sinoptikler, hizmete katılımı vurgular.
Çoğu kişi bu farklılıkları bir tenakuz olarak görebilir; ancak bağlam ve detaylar incelendiğinde, İsa’nın Petrus ve Andreas’la Celile’de değil, Ürdün’de tanıştığı, sonra onları Celile’de öğrenciliğe çağırdığı görülür. Kutsal Yazılar, burada bir hata değil, Mesih’in havarileriyle ilişkisinin derinleşen bir vahyini sunar.
Yorumlar
Yorum Gönder