Ana içeriğe atla

Beor Oğlu Balam Yazıtı

Eski Ahit’in en gizemli karakterlerinden biri kuşkusuz Balam’dır. Balam ile ilgili ilk bahis, İsrail halkının vaat edilmiş toprağa girmeden Moav düzlüklerinde dinlenmesi sırasında geçer. Tevrat’ın Çölde Sayım bölümünde okuduğumuz kadarıyla Moav kralını korku sarmıştır ve Balam’ı İsrail’i lanetlemesi için kiralamıştır. Balam her lanet okumaya çalıştığında ağzından bir kutsama çıkıyor ve böylece Moav kralı amacına ulaşamıyordu.

1967’de Leiden Üniversitesi Profesörü Henk Franken, Deir Alla’da (Ürdün) kazı çalışması yaparken üzerinde yazılar bulunan antik bir sıva işi ortaya çıkarır. Yazıları okurken inanılmaz bir şaşkınlık geçirir. Yazıt şunları der:

Beor oğlu Balam’ın yazısı, peygamber ve tanrıların adamıdır. Bakın, tanrılar geceleyin onu ziyaret etti ve Beor oğlu Balam’a seslendi: “Işık son defa göründü, yargı alevleri yaklaştı.” Balam uyandı… Yemek yiyemedi ve yas tuttu. Kendisine: “Neden oruç tutup ağlıyorsun?” diye soruldu. Tanrıların bana söylediklerini açıklayayım. Tanrılar (Şadayyim) toplandılar ve “Bulutlarla gökyüzünü kapatın” dediler, “karanlıkla kaplansın her yer, aydınlıkla değil. Evet, dehşete uğratalım ve bulutları kaldırmayalım…”

Bu yazıdan anladığımız kadarıyla, yüzlerce sene öncesinde Balam Moav’ın yıkılmasıyla ilgili bir peygamberlikte bulunulmuştur. Yazıt M.Ö. 7. yüzyıla aittir ve hasar görmüştür. Büyük ihtimalle bir depremde zarar görmüştür. İlginç olan detay şudur: Bu yazıya hasar veren deprem, aynı zamanda İsrail’de de hissedilmiştir ve Eski Ahit’te Amos 1:1 ile Zekeriya 14:5’te bahsi geçmektedir. Depremin yılı 645 civarıdır. Yani aynı keşifte hem Balam’ın tarihçesini hem de Eski Ahit’te geçen bir depremin teyidini görmekteyiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsa Mesih Efsane midir?

Günümüzde birçok kişi İncil’i açıp İsa’nın yaşamı ve kişiliği hakkında genel bir kavrayışa sahip olabilir; ancak İsa’nın tarihi portresi yalnızca İncil metinleriyle sınırlı değildir. İncil dışındaki tarihi kaynaklar, bu önemli figürün yaşamına dair zengin ve çeşitli bir perspektif sunar. "İncil Dışı Tarihi Kaynaklarda İsa’nın Kimliği" başlığı altında, farklı dönemlere ait tarihçilerin kaleme aldığı yazılar, antik belgeler ve diğer kültürel kaynaklar, İsa’nın zamanındaki sosyal, politik ve kültürel bağlamı anlamamıza yardımcı olabilir. Bu kaynaklar, İsa’nın hayatına dair alternatif bakış açıları sunarak, onun yaşamına dair daha geniş bir perspektif sunma amacını taşımaktadır. Bu çalışma, tarihsel bir derinlik kazandırarak, farklı kaynaklardan gelen verilerin bir araya gelmesiyle İsa’nın yaşamını anlama çabasını yansıtmaktadır. Bu kaynakların incelenmesi son derece önemlidir çünkü bu cümleleri yazanlar Hristiyan yanlısı veya tebliğcisi değil; aksine, Hristiyanlık dü...

Kur’an Güvenilir mi? Tarihsel, Metinsel ve Metafizik Açısından İncelemek

Bilindiği üzere Kur’an, İslam’ın temel taşıdır ve Müslümanlar için Allah’tan gelen değişmez bir vahiy olarak kabul edilir. MS 610–632 arasında Muhammed’e vahiy yoluyla indiği ve insanlık tarihindeki en yüksek hakikati sunduğu iddia edilir. Müslüman âlimler bu metnin sözlü aktarım geleneğiyle korunduğunu, tefsirlerle (örn. İbn Kesir, Taberi) anlamlandırıldığını ve hadislerle (örn. Buhari, Müslim) desteklendiğini savunur. Ancak bu iddia, tarihin soğuk gerçekleri, metinsel eleştirinin titiz analizleri ve metafizik sorgulamaların mantıksal gücü karşısında derin bir şüpheyle karşılaşır. Hristiyanlık, İsa’nın yaşamına dair belgelerini olaylardan yalnızca 20–70 yıl içinde sunarken, Kur’an, İsa’dan 600 yıl, Musa’dan 2000 yıl, İbrahim’den 2500 yıl sonra ortaya çıkar — bu gecikme, vahiy iddiasını çağdaş tanıklıklar olmadan bir kurguya dönüştürür mü? İslam tarihi (İbn Hişam, Taberi), bu metnin ve dinin kökenini yüceltirken, arkeolojik ve metinsel kanıtlar bu anlatıyı gölgede bırakır. ...

Sahte Bir Peygamber Açığa Çıktı!

Kutsal Kitap, çok sayıda sahte peygamberin geleceğinden bahseder. Peki ya İslam peygamberi? Bugün MİKA 3:5 pasajını inceleyeceğiz. "Kavmımı saptıran o peygamberler ki, dişlerile ısırırlar, ve: Selâmet, diye bağırırlar; ve onların ağzına bir şey koymayan adama karşı cenk açarlar." MİKA 3:5  "Selamet" diye bağırırlar!  Ayet'te "selamet" olarak çevrilen sözcük, sözlükte "esenlik" veya "barış" anlamına gelen "şalom"dur ( שָׁלוֹם ‎ ). "Şalom"un doğrudan Arapça karşılığı "selam"dır ( سلام ). Ve bu, "İslam" ( الإسلام ) ifadesinin türediği sözcüğün ta kendisidir. Çevirmenler tarafından bağırmak olarak çevrilen İbranice sözcüğe bakalım:  Qara ( קָרָא ). Qara'nın doğrudan Arapça karşılığı harfi harfine aynıdır:  Qara ( قرأ ). Peki İslam peygamberine iletilen ilk vahiy sözcüğünün kökü?   İqra  ( اقرأ ). Ayette "saptıran o peygamberler" olarak çevrilen İbranice ifadenin ...