Kur’an, İsa’yı “Mesih” (المسيح, el-Mesîh) olarak adlandırırken, bu terimin Yahudi ve Hristiyan kutsal metinlerindeki derin anlamını göz ardı eden bir kullanım sergiler. Kur’an’da “Mesih” terimi, İsa için özel bir unvan olarak kullanılır; ancak bu unvanın teolojik ve tarihsel içeriği Kur’an’ın hiçbir yerinde açıklanmaz, yalnızca yüzeysel bir şekilde zikredilir. Bu durum, Kur’an’ın “Mesih” kavramını Yahudi-Hristiyan geleneğinden ödünç aldığı, fakat bu terimin zengin anlamını ve bağlamını yeterince anlamadığı ya da aktarmadığını gösteriyor. Kur’an’ın İsa’yı “Mesih” olarak tanımlaması, aynı zamanda onun “sıradan bir elçi” olduğunu vurgulamasıyla çelişir. Bu çelişki, “Mesih” unvanının Kur’an’daki kullanımında ciddi bir anlam eksikliğini ve teolojik bir tutarsızlığı ortaya koyar. Kur’an, İsa’yı “Mesih” olarak adlandırırken, bu unvanı birkaç ayette açıkça zikreder. Örneğin, Nisa Suresi 4:171’de şöyle denir: “Ey Kitap Ehli! Dininizde aşırılığa gitmeyin ve Allah hakkında haktan başk...